Etiketler
şubat dizisi efsanesi, şubat dizisi facebook, şubat dizisi final bölümü, şubat dizisi forum, şubat dizisi haberleri, şubat dizisi hangi kanalda, şubat dizisi hd, şubat dizisi hikayesi, şubat dizisi indir, şubat dizisi müzikleri, şubat dizisi nerede çekiliyor, şubat dizisi sezon finali, şubat dizisi twitter, şubat dizisi şiirleri
Eylül ayında TRT1 ekranlarında yayın hayatına başlayacak Eflatun Film tarafından hazırlanan Şubat Dizisi daha gösterime girmeden benzerlikleriyle dikkat çekti. İzleyiciyi televizyona adete hapseden Leyla ile Mecnun’dan sonra aynı derecede ilgi görmesi beklenen bir işe imza atan Eflatun Film’in yapımını, Güzel ve Çirkin’in kopyası yorumu ve varlığını metroya borçlu olduğu sözüyle, basite indirgeyenler daha tanıtımında kendini gösteren felsefi söylemini görmezden geldi.
Melisa Sözen ve Alican Yücesoy‘un başrolde oynadıkları Şubat’ın teaserına baktığımızda aynı Güzel ve Çirkin’in açılışındaki gibi tepeden izlenen şehir ışıkları ve yeraltı dünyasının gizli yönü hakkında fikir yürüten rahatlatıcı bir ses var… Sonrası, koltuğunun altında TV ile metronun raylarında yürüyen kapüşonlu bir insanın uzun uzun ve keskin bakışları. Ama bunlardan ziyade, ‘Romeo ve Jüliet’in ikinci perdesinden alınma sözler!
Hatırlayın ne diyordu, Jüliet’in penceresi altında duran Romeo… ‘Yarayla alay eder, yaralanmamış olan’. Sonra da sıralıyordu, Jüliet’e aşkını anlatan dizeleri… Yaralı yüzle Aslan Adam’a göre daha az sempatik olan ‘Şubat’ın giriş sloganı da, Romeo’nun bu aforizmasıyla aynı! Bu ise dizinin ilham konusunda sadece ‘Güzel ve Çirkin’den etkilenmediğinin habercisi. Anlaşılan, altında yaşadığı tekinsiz gökyüzünden şehrin karanlık ve tehlikeli dehlizlerindeki görünmeyen dünyalara bakacak olan dizide, farklı ünlü eserlerden alıntıları çok göreceğiz. Yakışır, böyle bir yapıma da! Zaten ‘Ezel’den beri alıştık aforizmalara. Bir de, sloganlaştırılan özlü sözlerden ders alınsa keşke. Umarım o da olur zamanla.
Diğer uyarlamalar gibi yolunu bulur
Kısacık tanıtımında sloganı ve başlangıcı dışında ser verip sır vermeyen Şubat’ın, bu özellikleri dışında, tamamını şimdiden değerlendirmek pek doğru değil. Görüldüğü kadarıyla çekimleri ve oyuncu seçimi oldukça kaliteli. Dizinin taklitçiliğini tartışmak için de, dizi sektörümüzdeki mevcut örneklere bakmak gerek. Nasıl ki, tamamen orijinal olduğu anonslarıyla sunulmasına karşın, bariz bir şekilde ‘Zengin ve Yoksul’ taklitçiliği yaparak televizyonda gösterilen Kuzey ve Güney, daha sonra değişim yaşayıp tamamen Kuzey’in hâkimiyetindeki arabesk bir öyküye doğru yönelmişse. Ya da ‘Sleepers’ filminden uyarlandığını gizlemeden ekrana çıkacak kadar cesur olan ‘Suskunlar’, iç dinamikleri doğrultusunda konusunu geliştirip ‘bizden’ bir tempo yakalamışsa… Tanıtımında ‘Güzel ve Çirkin’ kopyası imajını veren, Romeo’nun cümleleriyle dramatik bir fantastikliğe bürünen ‘Şubat’ da kendi yolunu bulacaktır. Hem bunca uyarlamanın arasında bir eksik bir fazla ne fark eder. Burada önemli olan, ‘Şubat’ın süreç içinde orijinalinin hatasına düşmemesi!
Şiddet filmin orijinalini gözden düşürmüştü
1987 Amerikan yapımı ‘Güzel ve Çirkin’, TRT ekranlarında gösterildiği senelerde Lale Kavuzlu(Catherine) ve Kaya Akarsu(Vincent) isimli sanatçılarımızın başarılı seslendirmesinin de katkısıyla, sevilerek izlenmişti.
Bir kurtarma olayı sonucu karşılaşan Catherin’le Aslan Adam Vincent yalnızlıklarını ve özlemlerini birbirleriyle paylaşmaya başlamış, bu sır ilişki onları imkânsız bir aşkın içine itmişti. Anne özlemi çeken Catherin’le insanların dışlamasından dertli Vincent arasında doğan sıcaklık ve herkeslerden gizli yaşanması gereken ilişki, ‘Güzel ve Çirkin’in can damarıydı. Bu değişik bağla gelişen öykü rotasından saptığı anda çekiciliğini yitirmeye başlamıştı.
İzleyici kitlesinin çoğunluğu, dizideki buruk aşkın romantizmine kilitlenen kadınlardan oluşuyordu. Fakat yapımcılar erkek izleyicilerin de kendilerine yönelmesini istiyordu. Böylece dizideki güzelle çirkinin bunalımlı aşkı ikinci plana itilip şehrin karanlığında gerçekleşen şiddetin dozu artırıldı. Çevrelerindeki erkeklerde göremedikleri sıcaklığı, Aslan Adam’ın sesinde ve güvenli kişiliğinde bulan kadınlar haliyle bu yenilikten pek haz etmeyip izlemeyi bıraktı. Umulanı veremeyen dizi de sonuçta yayından kaldırıldı.
Büyük ihtimal, esinleme başlangıç ve birkaç bölüm sonrasında özüne dönüp, suya yolunu bulduracak olan Şubat’da kendine aşktan ziyade ‘şiddet’i konu edecek. Dizinin başarısındaki en önemli nokta, işte burada oluşacak. ‘Suskunlar’da Takoz İrfan tarafından büyük balon olarak şişirilen Cebrail karakterini canlandıran Alican Yücesoy’un yeni rolündeki sertlik ölçüsü ve Melisa Sözen’in kelimeleri gereksiz ezmeyip aşkı fazla baymadan yaşatması, Şubat’ın dengesini sağlayacaktır.